Çalıştay Boğaz İçi Koruma ve Güzelleştirme Derneği Madalya Çevre Platformu ve Karia Kültür ve Sanat Derneği gibi 3 sivil toplum kuruluşu (STK) tarafından organize edildi. Etkinlikte Tuzla Sulak alanı ve güllük Dalyanının karşı karşıya olduğu eko sistem tehditlerine dair kapsamlı bir değerlendirme yapıldı.
Çalıştay da, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Nedim Özdemir ve Su ürünleri yüksek mühendisi Itri Levent Erkol’un sunumları ile katılımcılar, çevresel kirlilik ve yanlış uygulamalar hakkında bilgi edinerek, çözüm önerilerini tartıştı. Özellikle Tuzla Sulak Alanının ‘’Ulusal Öneme Haiz’’ statüsüne kavuştuğundan bu yana, alınmayan önlemler ve eksik yönetim planları dile getirildi.
Sonuç bildirgesinde, Boğaz içi Bargilya -Tuzla Lagünü ve Güllük deltasının korunması için yerel ve ulusal düzeyde hukuki düzenlemelere uygun, sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Çalıştay da ‘’yerel öncülük’’ ve ‘’Acil Eylem’’ programı gerekliliği, üzerinde durularak, yerel aktörlerin, çevreyi koruma sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği ifade edildi.
Tuzla Sulak Alanı ve güllük Dalyanında ki su kalitesi bitki örtüsü ve fauna üzerinde insan etkisinin yoğun olduğu belirtildi. Bu durumun yerel halkın yaşamının olumsuz yönde etkilediği ve eko sistemi sürdürülebilir kılacak adımların ivedilikle atılması kaydedildi.
Tuzla Lagünü ve Güllük Dalyanı ekosistemin koruması için, su akışını düzenleyen alt yapıların iyileştirilmesi ve hatalı uygulamaların giderilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca Tuzla Gölü üzerinden geçen Karayolu’nun altında ki su giriş çıkışlarını sağlayan kanallarının değiştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma Daire Bakanlığı, Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı İklim Değişikliği Daire Başkanlığı, Yol Bakım ve Onarım Daire Başkanlığı ve MUSKİ arasında eş güdüm sağlanarak, çözüm için iş birliği yapılması gerektiğini önerdi.
Bölge halkı ve özellikle çocuklar için, çevre bilinci ve bölgenin ekosistemine dair tanıtıcı etkinlilerin düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, ‘’Yağmur Suyu Hasadı’’ gibi sürdürülebilir su yönetim çözümlerine yönelik projeler başlatılması gerektiği önerildi.
Katılımcılar, bu planların bir an önce hayata geçirilmesi ve ilgili kurumlara iletilerek çevreye duyarlı ve yaşanabilir bir Boğaz İçi ve Güllük Dalyanı için gerekli adımların atılması yönünde çağrıda bulundular.