Büro Emekçileri Sendikası (BES) Muğla İl Temsilcisi Haluk Yılmaz Yıldırım ve yönetimi tarafından bir basın açıklaması yapıldı.

Vergi dairesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, “Yeni yılın bu ilk günlerinde, yine ülke genelinde alanlardayız, insanca bir yaşam, güvenli bir gelecek, güvenceli bir iş için mücadele kararlılığımız sürüyor” denildi.

2-001.jpg

“NE MEMUR SEN’İN SATIŞ SÖZLEŞMESİ, NE TÜİK’İN SAHTE ENFLASYONU”

İnsanca yaşayacak ücret istediklerini dile getiren sendika üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Muğla İl Temsilcisi Haluk Yılmaz Yıldırım, “Yaklaşan seçimlerle birlikte emekçileri hatırlayan siyasi iktidar, daha dün aşağıladığı, hatta ekonomiye darbe girişimciliği ile suçladığı “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” için hummalı çalışmalar sonrasında müjdeler açıklıyor. Kamu Emekçilerine dört meslek grubu üzerinden vaat ettikten yıllar sonra verilen 3600 ek gösterge vererek Kamu Emekçilerinin ek gösterge sorununu çözdüğünü zannediyor. İktidarı döneminde kamuda güvencesiz çalışmayı temel istihdam biçim olarak yaygınlaştıran siyasi iktidar, sözleşmeli kamu emekçilerine kadro vaat ederek yaklaşan seçimler için oy devşirmeye çalışıyor” dedi.

3-001.jpg

“KAMU EMEKÇİSİNİN MAAŞLARI ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE YAKLAŞIYOR”

Kamu emekçilerine seslenen Yıldırım, “AKP iktidara geldiğinde asgari ücretin altında emekli maaşı yokken, emeklilerin neredeyse tamamı asgari ücretin altında maaş ve ücretlere mahkum edilirken, yine 2002 yılında ortalama kamu emekçisi maaşları asgari ücretin 3 katı seviyesindeyken; her geçen gün asgari ücret düzeyine yaklaşıyor. Anlaşılacağı üzere asgari ücret ortalama ücret haline olduğu bu dönemde emekçileri enflasyona ezdirmedik söylemi siyasi iktidarın dilinden düşmüyor” şeklinde konuştu.

“MEMUR SEN’LE BİRLİKTE KAMU EMEKÇİLERİNİ AÇLIĞA MAHKÛM ETTİLER”

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sistemle birlikte yasama, yürütme ve yargı dışında başta Merkez Bankası ve TÜİK olmak üzere tüm kamu kurumlar Cumhurbaşkanı’nın talimatları ile çalışıyor” diyen Yıldırım, “20 yıllık AKP iktidarında yasaklanmayan bir tane bile grevin olmadığı bu dönemde; yıllardır dillerinden düşürmedikleri hedef 2023 söylemi ile ülke ekonomisi batağa sürüklenirken, yandaş sendika Memur Sen’le birlikte imzalanan satış sözleşmeleriyle Kamu Emekçilerini açlığa mahkum ettiler” dedi.

Siyasi iktidarın emekçiler adına seçim yaklaşırken sanki bir lütuf olarak attığı bazı adımların öncelikle lütuf olmadığı gibi emekçilerin taleplerini karşılamaktan oldukça uzak olduğunu dile getiren Yıldırım, “Asgari ücrete yapılan yüzde 55 zam TÜİK’in talimatla açıkladığı gerçek enflasyon oranlarının yarısına bile tekabül etmeyen oranlara göre verildiğinden açlık sınırı rakamlarının altında olup reel bir artış değildir. EYT ile ilgili yapılacak düzenleme ise emekçilerin yıllar önce ödediği primler ve dönemin yasalarına göre hak ettikleri emeklilik hakkının yıllar sonra verilmesi yanı sıra muhalefet partileri ile EYT platformunun mücadelesi sonucudur” şeklinde konuştu.

Kırmızı Bültenle Aranan Şahıs Yakalandı Kırmızı Bültenle Aranan Şahıs Yakalandı

“BİZ ULUFE DEĞİL TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ”

Kamu emekçileri olarak bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak zam oranını şimdiden protesto ettiklerini belirten Yıldırım, “Biz ulufe değil toplu sözleşme istiyoruz. Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; ‘Kamu emekçilerinin talepleri konusunda samimiyseniz, gerçek bir toplu sözleşme yasası çıkarın, grev hakkımızla ilgili yasal düzenleme yapın. Kamu kurumlarını liyakat esası ile yeniden yapılandırın, kamuyu emekçilerin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir işleyişe kavuşturun. Kamusal emeklilik sistemini güçlendirin emeklilikte yaşa takılanların taleplerini karşılarken, adil bir ek gösterge sistemini hayata geçirin, emeklilik yaşında kademeli artış uygulamasına son verin, en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine yükseltin. Çalışırken aldığımız her türlü ek ödemeyi emekli maaşlarımıza dâhil edin. Kamuda en düşük maaşı yoksulluk sınırına yükseltin. Kamuda güvencesiz çalışma biçimlerini yaygın hale getirip seçim dönemlerinde sözleşmeli çalışanları kadroya alacağız diyerek aklımızla dalga geçmeyi bırakın. Vergi dilimi soygununa son verin vergide adaleti sağlayın. Sadaka değil gerçek bir toplu sözleşme, grev hakkımızla ilgili yasal düzenleme istiyoruz. Ne TÜİK'in sahte enflasyonuna ne de Memur Sen'in satış sözleşmesine teslim olmayacağız. İnsanca bir yaşam, güvenceli bir iş, güvenli bir gelecek istiyoruz” dedi.

NEVAL ARSLAN