Eğitim-Bir-Sen olarak iş yeri temsilcilerinden başlayarak, ilçe yönetimleri, şube yönetimi ve istişare kurulları ile birlikte şeffaf karar alma yöntemiyle çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Eğitim-Bir-Sen Muğla Şube Başkanı Önder Uçak bir basın açıklaması yayınladı.

BODRUM’A DEĞER KATANLAR ÖDÜL TÖRENİ BODRUM’A DEĞER KATANLAR ÖDÜL TÖRENİ

Başkan Uçak açıklamasında, İlgili yasaya göre, sendikalarınüye sayıları her yıl 15 Mayıs tarihinden sonra,üyelerinden yapılan aidat kesintisine görebelirlenir. Okullardan başlayarak, ilçeler, oradan da il milli eğitim müdürlüğüne toplanarak gelen tutanaklar ile yetkili sendika belirlenme süreci tamamlanır. Sendikaların sayıları bir yıl boyunca bu mutabakat listelerine göre anılır. Bu nedenle mayıs ayı biz sendikacılar için önem arz ettiğinden çalışma performansımız ve stresimiz artmaktadır.Her yıl olduğu gibi, bu yılda aynı zamanlarda,stresini yönetemeyen bir sendika tarafından, sendikamızla ilgili aslı astarı olmayan ve hatta iddiaların sahibine yakışan bir basın açıklamasıyla muhatap olmak zorunda kaldık. Daha önceki cevaplarımızda da ifade ettiğimiz gibi kavga zemininde bir sendikacılığı hiçbir zaman tercih etmedik. Ancak kamuoyunun yanlış bilgilenmemesi ve sessiz kalmanın kabul etmek anlamına geleceği düşüncesiyle cevap vermek durumunda kaldığımızı ifade etmek isteriz. Sendikamıza ithafen yapılan açıklamada: Siyasi iradeden güç aldığımız, ağababalarla sendikacılık yaptığımız, sendikamız üyelerine yönelik bir kayırma yapıldığı, bireysel menfaatlere göre sendikacılık yaptığımız ve buna benzer cümleler kurulmuştur” dedi.

“HALEN ÇALIŞTIĞI OKULA AĞABABALARININ MERHAMETİYLE ATANAN BİZZAT KENDİSİDİR”

Eğitim-Bir-Sen olarak gücünü üyesinden alan ve teşkilat yöneticileriyle sürekli alanda olan bir sendika olduklarını belirten Başkan Uçak, “Okul ve kurumlarımızı ziyaretlerimiz, işyeri temsilcilerimizden başlayarak tüm teşkilatımızla toplantılarımız, istişarelerimiz yılın her günü kesintisiz devam etmektedir. Eğitim çalışanlarımızın her kazanımında mücadelemiz, emeğimiz, terimiz olduğu gibi, her üyemizin sendikamıza katılımında da teşkilatımızın gayreti vardır. Adam kayırma ve ayrımcılıktan bahisle; Milas İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılan Şube Müdürü görevlendirmesi ifade edilmiştir. Önceki İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından önce özel kalem ve daha sonra şube müdürü olarak görevlendirilenöğretmenimizin yerine bir okul müdürü arkadaşımız görevlendirilmiştir. İfadeden de anlaşılacağı üzere daha önce fiilen yöneticilik yapmamış bir öğretmenimizin yerine, yıllardır okul müdürü olarak çalışmış ve Milas eğitim camiasında çalışkanlığıyla ve başarısıyla sevilen bir okul müdürü görevlendirilmiştir. Burada adam kayırma ve torpilden bahsedeceksek hiç yöneticilik yapmayan birisinin şube müdürü olarak görevlendirilmesini söyleyebiliriz. Torpil ise bu ve bunun gibi kariyer basamakları dikkate alınmadan yapılan görevlendirmelerdir. Sendika olarak hiçbir katkı vermediğimiz bu tür örneklere maalesef eğitim camiamızda rastlanmaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere açıklamayı yapan sendikacıya göre liyakat, görevlendirilen kişilerin kendi sendikasının işine yarayıp yaramadığıdır. Ayrıca torpil ve adam kayırmacılığa bir örnekte halen çalıştığı okula ağababalarının merhametiyle atanan bizzat kendisidir” ifadelerine yer verdi.

“KENDİSİNİN AĞABABALARIYLA OLAN İLİŞKİSİ ORTADA”

Başkan Uçak, “Daha öncede baş öznesi okul müdürlerimiz olmak üzere sendikamıza üye, eğitim yöneticilerine makamlarını korumak için Eğitim-Bir-Sen’li olduklarını ifade eden sendikacı, bu defa ‘ağababaların desteğiyle’ sendikacılık yaptığımızı ifade etmiştir. Hâlbuki kendisinin ağababalarıyla olan ilişkisi ortada iken kurabileceği en son cümle bu olmalıdır. Bizim ağababalarla nasıl mücadele ettiğimizi ve bedel ödediğimizi başta üyelerimiz olmak üzere tüm eğitim camiası biliyor. Biz senin ağababalarınla da, okul müdürlerimize parmak sallayan sendikal anlayışınla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim için asıl olan, kötülükleri azaltmak ve iyilikleri çoğaltmaktır. Nasıl bir ruh hali ki yaptığı basın açıklamasında bir de 15 Temmuz’dan hatırlatma yapmıştır. Biz Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak 15 Temmuz gecesini televizyon izleyerek geçirmedik. Alanlarda, meydanlardaydık. Demokrasi nöbetlerinin sonuna kadarda evlerimize girmedik. Şehit ve gazileri olan bir teşkilat olarak vatanımızı, varlığımızı, bekamızı savunduk. 15 Temmuz darbe girişiminde ve daha sonraki demokrasi nöbetlerinde alanda görünmeyenlerin kendi durumlarından ders çıkarmaları gerekirken, buradan bir hatırlatma yapması anlaşılır gibi değildir” söylemlerinde bulundu.

“YIĞINLA ÜRETTİĞİMİZ PRATİĞE BAKSINLAR”

“Biz, yalana değil, müktesebatımıza, gayretimize, teşkilatımızın haktan yana saf durmasına güveniyoruz” diyen Başkan Uçak, “Bizim her türlü kara propagandaya bugüne kadar verdiğimiz, bundan sonra da vereceğimiz cevap; daha fazla kazanım üreterek, samimi gayret ve hakikatten ayrılmamaktır. Bundan başka ne bir yol biliriz ne de bir yöntem. Yalan ve karalamayı sendikacılık sananlar, sendikacılığın nasıl yapılacağının örneklerini yığınla ürettiğimiz pratiğe bakarak ancak anlayabilirler. Sendikal beceriden yoksun olunmasını yadırgamakla birlikte anlıyoruz ama ahlaktan yoksun olunmasının izah edilebilir bir tarafını bulamıyoruz. İnsanlar aydınlandı. Artık politbürolarda üretilen algı operasyonlarına kimse itibar etmiyor. Kara propagandayla itibar suikastı yapmayı, kendi kitlesini aldatmayı, yalan ve iftiralarla rakibini saf dışı bırakmayı yol edinenler bilmeli ki terazinin bir kefesinde hakikat olduğu müddetçe bu oyunlar boşa çıkmaya, geçmişte olduğu gibi şimdi ve gelecekte de mahkûm olmaya devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

“SENDİKAL ALANI KÖTÜ GÖSTERECEK DURUMLARIN TARAFI OLMAK İSTEMİYORUZ”

Eğitim-Bir-Sen olarak iş yeri temsilcilerinden başlayarak, ilçe yönetimleri, şube yönetimi ve istişare kurulları ile birlikte şeffaf karar alma yöntemiyle çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Başkan Uçak,“Ha keza emek örgütlerinin amacı da emekçinin hakkını aramak, işverene karşı emekçiyi savunmak ve bu hedefini gerçekleştirmek için örgütlenmektir. Bunu başarmanın ise tek bir ahlaki yolu vardır o da kazanım üreterek sahada çok çalışmaktır. Okulları kurumları ziyaret ederek öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının gündemini takip etmek sorunları tartışarak mümkün olanlara yerelde daha köklü ve büyük sorunlara ise toplu sözleşmede çözüm üretmektir. Eğitim-Bir-Sen’in bu konuda başarısı ortadadır. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak; ek gösterge artışı, sözleşmelilerin kadroya geçmesi, kariyer basamakları, ek ödeme, özel hizmet tazminatı, aile yardımı, taban aylığında artış, akademisyenlerin ücretlerinde iyileştirme, öğretmenlerin pandemi döneminde ek ders ücretlerinin kesilmemesi, nöbet ücreti ve burada saymakla bitiremeyeceğimiz kitaplaşan 802 kazanımın sahibiyiz. Kamu sendikacılığına katkı sunmak amacıyla emek verdiğimiz bu yolda, bu tür sendikal alanı kötü gösterecek durumların tarafı olmak istemediğimizi tekrar belirtiyoruz” dedi.