Dar gelirlilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin hayat pahalılığı karşısında direnmesi konusunda bir farkındalık yaratmak için Bodrum pazaryerini dolaştıklarını belirten CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın,” Hem Pazar esnafımız, hem üreten esnafımızı hem de tüketen vatandaşlarımızın dertlerini dinlemek için Bodrum Pazarındaydık. Pazarın halini gördük. İğne atınca yere düşmeyecek pazaryerinde bugün nerdeyse hiç kimse yok. Tezgahların hepsi dolu. Ne alan tüketici memnun, ne üretici memnun. Sadece bu işlerde memnun olan bir şey var, yandaşların, iktidara yandaş kesimin yada ithalat yapan kesimin burada vatandaşlar üzerinden kazandığı paralar var” sözlerini söyledi.
Başkan Işın,”Bugün burada, ülkemizin geldiği ağır ekonomik koşullar ve bu koşulların vatandaşlarımızın hayatlarına yansıyan olumsuz etkileri üzerine bir kez daha sesimizi yükseltmek için toplanmış bulunmaktayız. Günümüzün ekonomik olarak bir acı bilançosu da pazara ya da markete, nereye giderseniz gidin bir türlü dolmayan alışveriş filesidir! Ne yazık ki, halkımız, her geçen gün Cumhur İttifakı’nın yükü altında daha fazla eziliyor. Bu yükü, ne halkımız ne de ülkemiz daha fazla taşıyamaz, taşıyamıyor! Artık dayanılmaz hale gelen hayat pahalılığı, Cumhur İttifakı iktidarının sadece yanlış ekonomik politikaları sonucu değil, bir yöntem olarak seçtiği; rant ekonomisinin ülkemizi getirdiği vahim durumun bir sonucudur. Üretim ekonomisini neredeyse terk edip bir tüketim toplumu yaratan iktidar ortakları eliyle kontrolden çıkan gıda fiyatları başta olmak üzere her geçen gün artan fiyatlar, vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamalarını deyim yerindeyse, imkansız hale getirmiş.“File Dolmuyor” söylemi, sadece bir slogan olmaktan çıkmış, milyonlarca insanımızın yaşadığı acı bir gerçekliğe dönüşmüştür. Sadece, üç kişilik çekirdek bir ailenin pazar ve market alışverişine ayırdığı bütçe, günden güne artan fiyatlar karşısında ‘gülsek mi ağlasak mı? diyebileceğimiz, aslında utandığımız bir noktaya gelmiştir. Özellikle en temel gıda maddelerindeki fahiş fiyatlar, vatandaşlarımızın küçülen sofralarında beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilerken, sofraya bir tane fazla koyulan somun ekmek bile lüks hale gelmiştir. Ailesini geçindirmek için güç ve zorlu şartlarda çalışan bireylerin, elde avuçta bir şey kalmadıkça, sorumlulukları karşısında yaşadıkları çaresizliği paylaşıyor, dertlerini dert biliyor ve sorumluluk hissediyoruz. Toplumsal dayanışmanın önemini hatırlatırken, üzülerek bir kez daha kamuoyunun dikkatini çekmek isteriz ki; yoksulluk, ülkemizin en önemli sorunlarından biri haline getirilmiştir. Artan işsizlik, son derece düşük işçi, emekçi ve emekli ücretleri ve bununla birlikte durmak bilmeyen fiyat artışları, milyonlarca insanımızı derin bir yoksulluğun içine sürüklemiştir. Pazarda, çarşıda, günlük yaşamın her noktasında artan sayıda ihtiyaç sahibi insan görmek, hepimizi derinden üzmektedir. Ve açıkça söylüyoruz, Cumhur İttifakı marifetiyle, geçim derdinden başka bir şey düşünemeyecek hale getirildiğimiz bu durumda, her yurttaşımızın haklı olarak kendisi ve sevdikleri için istediği şey: ‘Herkes için eşit fırsat, herkes için refah’tır. Fakat kayırmacı, eşitlikten uzak, baş tacı edilen rant ekonomisinin doğal neticesi ile karşı karşıya kaldığımız hayat pahalılığı, hiç olmadığı kadar halkımızın canını yakmaktayken, bu iktidar ve sebep oldukları şartlar altında geleceğe dair zerre bir umut kalmamıştır.
Sonuç olarak; Bir filenin şahitliğinde, güzel yurdumuzun artık yönetilemediğini, tüm ülke halinde geçinemediğimiz ekonomik koşullar yanında, toplumsal bir patlamanın eşiğinde, sosyal dengenin geri dönülmez biçimde bozulduğu, insan hakları, özgürlükler, adalet ve demokrasi kavramlarının anlamını yitirdiği bir Türkiye’de, hayatın bu kadar pahalı;hayatlarımızın ise bu kadar ucuz olması karşısında,“Artık Yeter. Vakit Tamam” diyoruz” sözlerini söyledi.