Bilim insanları, Avrupa Birliğinden destek alan projeyle doğal ürünlerden hazırladıkları malzemelerle asmanın su ihtiyacını yarıya düşürmeyi hedefliyor.
Türkiye'nin yanı sıra Portekiz, İtalya ve Fas'tan 7 katılımcı kuruluşun oluşturduğu konsorsiyumun hazırladığı "İklim Değişikliğiyle Karşı Karşıya Olan Akdeniz Üzüm Bağlarının Yönetimi ve Korunması İçin Ekolojik Araştırma" başlıklı proje, Avrupa Birliği "PRIMA" programı çerçevesinde 760 bin avro bütçeyle desteklenmeye hak kazandı.
Proje kapsamında asmanın kök, yaprak ve dallarından alınan doğal malzemeyle oluşturulan jel, yüzeyden asmanın köküne doğru 20 santimetrelik derinliğe serilecek. Böylelikle asmanın hem besin döngüsüne katkı verilecek hem de tabandan gelen suyun buharlaşması önlenecek. Bitki aynı zamanda yüzeyden verilen suyu da tutacak.
Projenin Koordinatörlüğünü yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Gıda Analizleri Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Duru, AA muhabirine, Akdeniz bağlarının dünyadaki toplam bağ alanının yüzde 40'ını temsil ettiğini söyledi.
Özellikle sofralık üzümde Türkiye ve Fas'ın lider üretici ülke olduğunu belirten Duru, iklim değişikliğinin Akdeniz'deki yüksek kaliteli üzüm üretimini ciddi şekilde tehlikeye attığını, bağcılık tarımını da başka bölgelere kaydırdığını kaydetti.
Bu durumun Akdeniz'de dramatik sosyo-ekonomik kayıplara neden olduğunu dile getiren Duru, küf gibi hastalıkların da birçok bölgede asma üretimini sınırlayan bir faktör haline geldiğini ifade etti.
Bugün sadece Fransa'daki şaraplık asmalarda hastalıklarla mücadelenin maliyetinin yıllık 1 milyon avro olduğuna işaret eden Duru, "İtalya'da üzüm bağlarında Esca hastalığı insidansı yüzde 80'e ulaşmış ve Portekiz'de 'Douro' gibi önemli asma hastalıklarının bölgelerde yayıldığı görülmektedir. Kuraklık, asmanın patojen saldırısına karşı duyarlılığını artırarak zararın şiddetini çok daha arttırmakta ve maalesef bitki ölümünü hızlandırmaktadır." diye konuştu.
- Portekiz ve Fas'taki üzüm bağlarında da uygulama yapılacak
Asmanın kendi köklerinden elde edilen malzemeyle, yerli asmaların biyoaktif madde içeriği bakımından zengin meyve ve dolayısıyla da üstün kalitede üzüm suyunun üretilmesinin projedeki nihai hedefleri olduğunu anlatan Duru, şöyle konuştu:
"Projede, Türkiye ve diğer ülkelerdeki yerli asma ağaçlarının kökünden alınacak yararlı parazitler ve dallarından malzeme hazırlayarak asma ağaçlarının su ihtiyaçlarını yarıya düşürmeyi hedefliyoruz. Asmanın kök, yaprak ve dallarından alınan doğal malzemeyle oluşturduğumuz jeli asmanın yüzeyden 20 santimetre derinlikte tabanına sereceğiz. Böylelikle asmanın besin döngüsüne katkı verirken tabandan gelen suyun da buharlaşması önlenecek. Aynı zamanda yüzeyden verilen suyu da tutacak. Böylece asma hem suya dayanıklı hem de bundan kaynaklı olan hastalıklara dirençli olacak. Projenin en önemli amacı bu. Üç yıl sürecek projede en başarılı olan uygulamayı ticarileştirmeyi ve daha sonra diğer ürünlerde bunların denenmesini sağlamak istiyoruz."
Duru, temel amaçlarının asma yetiştirilen sahaların kendi doğal kaynaklarını kullanarak oldukça düşük maliyetli sürdürülebilir agroekolojik bir tarım gerçekleştirmek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin yanı sıra Portekiz ve Fas'ta yerel üzüm bağlarında uygulama yapılacağını anlatan Duru, uygulamalarla, her ülkenin kendi doğal kaynaklarını kullanarak verimlilik ve kalite açısından bölgelerin karşılaştırılacağını söyledi.
Duru, yapılacak tüm uygulamalarda elde edilecek üzümlerin biyoaktif bileşenleri ve diğer kalite analizlerinin de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nde gerçekleştirileceğini dile getirdi.