Gündem

Acarlar kadınları pazarların vazgeçilmezi

Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Acarlar Mahallesinde oturup Ege’nin her köşesinde pazarcılık yapan kadınların çalışkanlığı ve becerisi takdir topluyor. Hem çocuk büyüten hem de ekmek savaşını başarı ile yerine getiren Acarlar Mahallesi kadınları, adeta bir koltukta 3 karpuzu birden taşıyor.Haftanın 5 günü Muğla ve çevre illerinde değişik pazarlara gidip sebze satan Acarlar kadınlardan biri olan Sibel Ordu, günümüzde en büyük sıkıntının...

Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Acarlar Mahallesinde oturup Ege’nin her köşesinde pazarcılık yapan kadınların çalışkanlığı ve becerisi takdir topluyor. Hem çocuk büyüten hem de ekmek savaşını başarı ile yerine getiren Acarlar Mahallesi kadınları, adeta bir koltukta 3 karpuzu birden taşıyor.

Haftanın 5 günü Muğla ve çevre illerinde değişik pazarlara gidip sebze satan Acarlar kadınlardan biri olan Sibel Ordu, günümüzde en büyük sıkıntının insanların çalışmadan, üretmeden yaşama hevesi olduğunu belirtti.

Sibel Ordu, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” Sözünü kendisine ilke edindiğini dile getirerek, “Maalesef günümüzde insanlarımız çalışmayı hiç istemez hale geldi. Önce bir anne, sonra bir kadın ve evimin bir ferdi olarak çalışıp aile bütçesine katkı sağlamam gerektiğini düşünerek işimi severek yapıyorum. Maalesef çarşı pazarda bebeğini kucağına alıp bunu istismar ederek ‘bir ekmek parası ya da süt parası’ diye dilenenleri görüyorum. Eli ayağı tutup sağlığı yerinde olan kişilerin dilenmesini yadırgıyorum. Kendim zor da olsa çalışarak kimseye muhtaç olmadan ekmeğimi kazandığım için mutluyum.” şeklinde konuştu.

BEN DE ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİM

Üç yaşındaki kızı Songül ile pazarlara gittiğini ve kendisinin de aynı şartlarda yetişerek bu işi öğrendiğini belirten Sibel Ordu, “Bizim baba mesleğimiz pazarcılık. Ben de çocukken ailemle pazarlara giderdim. Bu işi çekirdekten öğrendim. Kızımın okumasını istiyorum ama bu işi öğrenmesi okumasına engel değil. Eğer okumaz ise altın bileziği olan mesleği elinde olur. Okursa bu işi bilip öğrenmiş olmasının bir mahsuru yok” diyerek, zor şartlarda da olsa hem çalışıp hem üretmenin kendisine mutluluk verdiğini dile getirdi.